Lens çerçevesinde parıldayan kırmızı bir çizgi, ‘L’ harfiyle kendini gösteren lüks, her fotoğrafçının hayali Canon L Serisi.. Şimdi gelin Canon L Serisinin Öyküsü nü sizlere anlatayım.
Bugün bir Canon lens aldığını zaman sadece Lens almadığınız aslında tarihsel bir mirasa tanıklık ettiğimizi ve arkasında nasıl bir AR-GE olduğunu görebilmek adına Canon L Serisinin Öyküsü’nden bahsedeceğim.
Canon 2016 yılı itibariyle, 110 milyon objektif ve 300 milyon optik üretti. Sadece bu iki sayıya bile bakmak aslında arkasındaki gücün ve mirasın göstergesi.
Şimdi gelin biraz tarihin tozlu sayfalarına göz atalım;
1969 – Canon’un florit kullanılan ilk fotoğraf makinesi lensi
FL-F300mm f/5.6
Canon daha ilk yıllardan itibaren optik camda bulunmayan özelliklere sahip olan floriti fotoğraf makinesi lenslerinde bir malzeme olarak kullanmak üzere araştırmalar yürüttü. Ancak, doğal floriti büyük kristallerde bulmak zor olduğu gibi bulunan miktar kirli oluyor, dolayısıyla bir lenste kullanmak imkansız hale geliyordu. Canon, bu kirliliği azaltan teknikler geliştirdi ve yapay ortamda kristal üretti. Canon’un florit kullanılan ilk lensi FL-F300mm f/5.6 oldu. Florit renk bozulmalarını gidermekle kalmadı, lens tasarımında boyutun küçültülebilmesini de sağladı. Bu 300 mm’lik lens, o gün için yenilikçi bir kompakt süper telefoto lensiydi. Bu florit lens elemanları daha sonra birçok EF lensinin yanı sıra süper telefoto yüksek performanslı L Lens Serisi’ndeki pek çok lenste de kullanıldı.
1982- Geliştirilmiş Canon yazılımı ile tasarlanan süper geniş açı lensi
FD14mm f/2.8L
Bu lens, FD lens serisindeki, distorsiyonu gideren asferik lens elemanlarıyla donatılan en geniş açılı lens oldu. Canon, asferik lensleri bilgisayar kullanarak tasarlamak üzere bir yazılım geliştirdi. Son teknolojili ürünler tasarlamayı sürdürmek için temel teknolojiler ve diğer destekleyici teknolojiler ile başlamak gerekiyordu.
1989 – Dünyanın en geniş diyaframlı AF SLR lensi
EF50mm f/1.0L USM
Bu standart lens, satışa çıktığı dönemde 35mm SLR fotoğraf makinesi lensleri arasında en geniş diyaframa sahip olan lensti. İki adet tıraşlı ve perdahlanan asferik elemanı ve dört adet yüksek indisli refraktif cam lens elemanıyla bu lens, f/1.0 maksimum diyafram değerinde dahi yüksek kontrastlı ve minimum mercek parlaması görülen olağanüstü görüntü performansı sundu. Sabit olmayan bir mekanizması olması nedeniyle kısa netleme mesafelerinde bile yüksek resim kalitesinin korunmasına yardım ediyor ve lensin elektronik manuel odaklanma işlevi, otomatik odaklanma modunda olduğu zaman bile çok hafif bir dokunuşla tam zamanlı manuel odaklanma yapılabilmesine izin veriyordu. Bu mekanizma, sürücüde halka tipli bir USM (Ultrasonik Motor) kullanılan ve zaten hızlı ve çevik olan otomatik odaklanmanın daha da iyi hale getirilmesini sağlıyordu.
1993- SLR fotoğraf makineleri için dünyanın ilk* 10x büyütme oranlı değiştirilebilir zum lensi
EF 35-350mm f/3.5-5.6L USM
10x gibi büyük bir zum oranı, o zaman SLR fotoğraf makinelerine yönelik zum lensleri için bir ilkti. Geniş açıdan süper telefotoya kadar kapsama kapasitesi olan bu lens, spor fotoğrafçılığı gibi çok hareketli olmayı gerektiren çekim koşullarında güvenilir performans sundu. 5 hareketli grup içeren 6 gruplu zumlama sistemi kullanılarak, bu lensin tasarımında yüksek bir zum oranı ile kompaktlık büyük bir başarılı bir araya getirildi. Renk bozulmalarının düzeltilmesi için iki US lensin yerleştirilmesi, yüksek çözünürlüklü görüntüler ve muhteşem kontrastla sonuçlandı. Bu lens ayrıca sorunsuz şekilde dönebilen tripod bileziği, zumlama friksiyonunu ayarlayan özel halkası, tam zamanlı manuel odaklanma işlevleri ve rahatlık sunan diğer özellikleriyle takdir edildi.
1997-Görüntü sabitleme mekanizmasına sahip olan ilk L-serisi lens
EF 300mm f/4L IS USM
Bir görüntü sabitlemesi mekanizması donanımı bulunan ilk Canon profesyonel lensi olarak bu telefoto lensi, eskiden tripod kullanımı gerektiren çekim koşullarında elde çekim yapılabilmesini sağlıyor, fotoğrafçının hareketli olmasına izin veriyordu. Lensin mekanizması, yaklaşık iki durak daha yüksek hızda* enstantane hızı kullanımına eşdeğer bir etki oluşturuyordu. Lensin iki modu bulunuyordu: Sabit konu çekimlerinde etkili olan mod 1 ve panlamaya uygun mod 2. Optik sistemindeki iki UD (Ultra Düşük Dağılımlı) lens kromatik bozulmaları asgari düzeye indiriyor ve tüm görüntülerde yüksek netlik ve kontrast oranı elde edilmesini sağlıyordu. Görüntü sabitleme mekanizması kullanmanın deneyimli profesyonel fotoğrafçılar için bile faydalı olduğu düşüncesini kanıtlayacak şekilde bu lens, profesyonel fotoğrafçılar arasında bu yönde bir fikir birliği olmasını ve görüntü sabitleme mekanizmasına sahip Canon IS lenslerini rutin çalışmalarının parçası haline getiren profesyonel kullanıcı sayısının artmasını sağladı.
*1/(odak uzunluğu) saniye ölçüm; kullanıcının makine sarsıntısına neden olmadan, elde fotoğraf çekimi yapabileceği olası en düşük enstantane hızı olarak değerlendirilir.
2008- SWC (Subwavelength Structure Coating – Alt Dalga Boyu Gövde Kaplaması) özelliğine sahip dünyanın ilk* fotoğraf makinesi lensi
EF24mm f/1.4L II USM
Bu geniş çaplı 24mm geniş açı lensinde dünyada ilk kez*, devrim niteliğinde bir teknoloji olan SWC (Subwavelength Structure Coating) yansıma önleyici teknolojisi kullanıldı. Gözle görülebilir ışığın dalga boyundan çok daha küçük, nanometre ölçeğinde konstrüksiyonlardan faydalanan SWC, en uçta geniş açı kullanılan çekimlerde, gelen ışığın neden olduğu ve klasik buhar bırakımlı film kaplamalar ile önlenmesi zor olan ışık lekeleri ve mercek parlamalarını etkili bir şekilde en aza indirdi. SWC, lens yüzeyindeki mikroskobik konstrüksiyonun sağladığı avantajdan yararlanan yeni yansıma önleyici teknoloji yönteminin etkili olduğunu kanıtladı. EF24mm f/1.4L II USM lenste çeşitli bozulma türlerini etkili bir şekilde gidermek amacıyla iki yüksek hassasiyette cam kalıplamalı asferik lens ve iki UD lens elemanı da kullanıldı. Ayrıca, lensin sabit olmayan bir mekanizma donanımının olması, fotoğraf alanının tamamında yüksek çözünürlüklü, yüksek kontrastlı köşeden köşeye görüntü kalitesi sundu. Canon, optik ürün tasarımında özgürlük alanını genişletmek için halen kilit bir teknoloji olarak SWC’yi kullanmaya ve bilgi birikiminden yararlanarak ürün geliştirmesinde yeni atılımlar yapmaya devam ediyor.
2009- Dünyanın ilk* Hibrit IS özellikli değiştirilebilir lensli SLR fotoğraf makinesi
EF 100mm f/2.8L Macro IS USM
Bu orta düzey telefoto makro lensinde Canon’un Hibrit IS (Görüntü Sabitleyici) teknolojisi kullanıldı. Hibrit IS, gerek açılı gerekse kaydırma kaynaklı makine sarsıntısını telafi edebilen dünyanın ilk* optik görüntü sabitleyicisi oldu. Açı kaynaklı sarsıntı telafisi birçok çekim koşulunda yardımcı olurken, kaydırma kaynaklı sarsıntı telafisi özellikle yakın plan çekimlerde etkili oldu. Daha önceki optik IS sistemlerinde bulunan vibrasyon cayrosuna (açısal hız sensörü) ek olarak, Hibrit IS’de odak düzlemine paralel konumda meydana gelen makine sarsıntılarının tespiti için bir hızlandırma sensörü de bulunuyordu. Yeni bir algoritmayla, iki sensörden gelen bilgiler temelinde sarsıntı hesaplanıyor, sonra lens elemanları, hem açı hem de kaydırma kaynaklı makine sarsıntısının eş zamanlı olarak telafi edilmesi için devreye giriyordu. Makine sarsıntısı etkilerini asgari düzeye indiren bu iki yönlü yaklaşım sayesinde makro çekim alanında elde çekim yapabilme becerisi büyük ölçüde arttı. Dahası EF100mm f/2.8L Macro IS USM lensinde kromatik bozulmaların önlenmesi için bir de UD lens elemanı bulunuyordu. Nihai sonuç, L-serisi lenslerde beklenen üstün görüntü kalitesi, mükemmel sağlamlık ve kullanım kolaylığı oldu.
2010- Florit kaplamalı ilk EF lensi piyasaya sunuldu.
EF 70-300mm f/4-5.6L IS USM
Bu telefoto lensi, gerek görüntü kalitesini olumsuz yönde etkileyen toz veya kir birikimini gerekse lens temizleme sıklığını azaltan florit kaplamalı ilk EF lensi oldu. Üstün nem (yağ dahil) itici özelliği bulunan kaplamanın düz ve pürüzsüz yüzeyi, lense toz girişini sınırlandırdı ve temizleme ihtiyacı ortaya çıktığında, çoğu zaman sadece bir körüklü fırçanın yardımıyla, kolayca temizlik yapılabilmesini sağladı. Parmakların bıraktığı temizlenmesi zor olan yağ birikintileri bile, özel bir temizleme çözeltisi kullanılmaya gerek kalmadan yumuşak ve kuru pamuklu bezle çabucak çıkartılabiliyordu. Fotoğrafçılar şimdi bu florit kaplama sayesinde daha az bakıma ihtiyaç duydukları gibi daha net görüntülerin tadını çıkartabiliyorlar.
2011- Hem dairesel hem de dikdörtgen biçimli full-frame balıkgözü fotoğraf çekimi için dünyanın ilk* balıkgözü zum lensi
EF 8-15mm f/4L Fisheye USM
Bu lens, yatay ve dikey düzlemde 180°’lik bir görüş açısını kapsayabilen dünyanın ilk balıkgözü zum lensi oldu. 35mm full-frame D-SLR fotoğraf makineleriyle 8mm odak uzunluğunda her yönde 180°’lik açıyla dairesel balıkgözü fotoğraflar çekilebiliyor, lensin önündeki her konu etkin bir şekilde kayda geçirilebiliyordu. Üstelik lens, sensör boyutu ne olursa olsun, 180°’lik diyagonal görüş açısıyla balıkgözü görüntüler yakalayabiliyordu. Sensör boyutu 35mm’den farklı olan fotoğraf makineleriyle çekim yaparken, zumlama halkasının yan tarafında bulunan bir indeks işaretiyle 180°’lik diyagonal görüş açısıyla balıkgözü görüntünün elde edildiği ayar gösteriliyordu. Ayrıca bir de zumlama sınırlayıcı bulunuyordu. Fotoğrafçılar, 0,15 m/0,5 fit’e kadar yakın mesafeden odaklandıkları zaman, distorsiyonu en uç noktada perspektiflerin özgün görünümünün sunduğu avantajdan yararlanabiliyorlardı.
2013- Dünyanın ilk* dahili genişleticili ultra telefoto zum lensi
EF 200-400mm f/4L IS USM Extender 1.4x
Dahili 1,4x genişleticisi ile yeni bir dönem başlatan bu ultra telefoto zum lensi kullanıcıların hızlı ve basit bir işlemle 200-400mm – 280-560mm aralığında odaklanabilmelerini sağladı. Yeni çekim olanaklarının önünü açan bu lens, fotoğrafçının başka bir işlem yaparken, örneğin fotoğraf çekerken ve vizörden bakarken, odak uzunluğunu 400mm – 560mm aralığında değiştirebilmesine izin veriyordu. Bir florit lens ve dört UD (Ultra Düşük Dağılımlı) lens barındıran eşsiz optik tasarımı bu lensin görüntü yakalama kapasitesini güçlendirdi, ultra telefoto sabit odak uzunluklu lenslerle yakalanan görüntülere eşdeğer görüntüler yakalamasını sağladı ve genişletici kullanıldığında bile zum aralığının tamamında aynı kusursuz sonuçları sundu. Bu lens, 24 grupta 33 elemanı ile, EF lens seri lensler arasında en yüksek eleman sayısına sahip lens olmasına rağmen, oldukça kompakttı ve son teknolojili mekanik sistemi, materyalleri ve üretim teknolojileriyle çok rahat bir şekilde kullanılabiliyordu ve güven duyulabilecek sağlamlıktaydı. Üstelik lensin maksimum odak uzunluğu, dahili genişletici ve lense takılan bir EF 1,4x III genişletici ile birlikte 780mm eşdeğeri bir seviyeye çıkartılabiliyordu. Dahili genişletici ile genişletici aparatın kombinasyonu maksimum f/8 diyafram değerine ulaşılmasına olanak tanıyarak, EOS-1D X gibi fotoğraf makineleriyle AF kullanılabilmesini sağlıyordu. EF 1,4x III genişletici yerine bir EF 2x III genişletici takıldığında ise lens, maksimum 1.120mm odak uzunluğuna sahip olan bir ultra telefoto zum lensi haline gelebiliyordu. Bu becerilerinin hepsi bir araya geldiğinde bu yüksek performanslı zum lensi, yeni telefoto çekim olanaklarının önünü açmış oldu.
2014- Işık lekeleri ve mercek parlamalarının daha da azaltılması için ASC özelliği kullanıldı
EF 100-400mm f/4.5-5.6L IS II USM
Bu lenste ilk kez, buhar bırakımlı kaplama üzerinde hava kürecikleri içeren bir film oluşturan ve ultra düşük kırılma indisine sahip bir katman yaratan ASC (Air Sphere Coating – Hava Küresi Kaplama) kullanıldı. Özellikle lense neredeyse düşey açılarla giriş yapan gelen ışıkta mükemmel yansıma önleyici etkiler oluşturan bu kaplama, ışık lekeleri ve mercek parlamalarında önemli ölçüde azalma sağladı. Florit ve Süper UD (Ultra Düşük Dağılımlı) lens elemanlarının da eklenmesi olağanüstü renderleme gücü kazandırdı. Elde telefoto çekimi desteklemek üzere yaklaşık dört enstantane hızı adımı için makine sarsıntısı telafisi sunan görüntü sabitleme özelliği, ayarlanan pozisyonlarda kompozisyona ince ayarlamalar yapılmasına izin veren bir rotasyon zumu ve 0,98m’lik minimum netleme mesafesi ile bu çok yönlü ve yüksek performanslı lens, pek çok farklı senaryoya uyum sağlayacak özelliklerle birlikte sunuldu.
2015- Dünyanın en geniş açılı* ultra geniş zumu
EF 11-24mm f/4L USM
Dünyanın en geniş açılı full-frame ultra geniş zumu, 11mm gibi etkileyici bir netlik mesafesine ulaşmayı başardı. Lens dizilimi, dünyanın en geniş çaplı (87mm çap) tıraşlı asferik lensi dahil dört asferik lens içeriyordu. Patentli Canon teknolojilerinin cömertçe uygulanması sayesinde geniş açılı lenslerde yaygın görülen distorsiyon sorunu asgari düzeye indirilerek “L” işaretine yaraşır bir görüntü performansı sunuldu. Tıraşlı asferik lenslere ek olarak UD ve Süper UD lenslerin de mekanizmaya dahil edilmesiyle kromatik bozulma düzeltilirken, hem yansıma önleyici SWC (Alt Dalga Boyu Gövde Kaplaması) hem de ASC’nin (Hava Küresi Kaplama) uygulanmasıyla ışık lekeleri ve mercek parlamaları azaltılmış oldu.
11-24mm f/4 USM’nin incelemesini okumak için tıklayın.
2015- BR lens piyasaya sunuldu
EF 35mm f/1.4L II USM
Bu, ideal kromatik bozulma düzeltmesi için geliştirilen patentli Canon BR (Blue Spectrum Refractive – Mavi Spektrum Refraktif) lens donanımına sahip olan ilk lens oldu. Mavi ışığı (kısa dalga boyları spektrumu) mükemmel şekilde kırabilen, alışılmışın dışında, daha önce benzeri görülmeyen dağılım özelliklerine sahip BR optikleri, geniş diyaframlı lenslerde tipik bir durum olarak meydana gelen kromatik bozulmanın düzeltilmesini sağladı. BR lensine ek olarak, perdahlanan asferik ve UD lenslerin de kullanılması, maksimum diyaframda çekim yaparken bile, karenin ortasından çevresine kadar her noktasında olağanüstü renderleme performansını garantiledi. Geniş f/1.4 diyaframı düşük ışık altında elde çekimi ve etkileyici odak dışı efektler uygulamayı kolaylaştırırken, vizörün perspektifi berrak ve net oldu.
