Türkiye’deki en detaylı ve birinci ağızdan hazırlanmış Canon EOS R İncelemesi ‘yle karşınızdayım.
Canon EOS R, Canon’un ilk Tam Kare Sensörlü (Frame Sensörlü) aynasız fotoğraf makinesi oldu diyebiliriz. Canon her zaman olduğu gibi piyasanın iyice olgunlaşmasını bekleyip, en büyük rakibi Nikon’la beraber yaklaşık olarak iki hafta ara ile Tam Kare dünyasına aynasız fotoğraf makinelerini tanıttı. Bu geçen süre zarfında aynasız makinelerinin en büyük problemlerini ve kullanıcıların taleplerini göz önünde alıp Canon EOS R’i bizlere tanıttı. Her makine de olduğu gibi eleştirilecek noktaları tabii ki var. Olumlu ve olumsuz yönlerini tek tek değerlendireceğiz.
Kısaca Canon’un aynasız ailesine baktığımız zaman aşağıdaki gibi bi sıralama ile karşılaşıyoruz;
Canon burada artık ayrımı şu şekile yapıyor olacak; kompakt aynasız ve tam kare sensörlü aynasız fotoğraf makinesi.
Bu yüzden EOS M Serisi ve EOS R Serisi birbirinden tamamen farklı iki konsept ve lens ailesi olarak hayatlarına devam edecekler. Bununla beraber Canon’un D-SLR ailesi hem EOS M ailesi, hem de rakipsiz seçenekleriyle EF ve EF-S lens ailesi de yeni modellerle karşımıza çıkmaya devam edecek. Bunun en büyük kanıtı ise EOS R’in tanıtıldığı gün EF-M 32mm f/1.4 USM, 400mm ve 600mm’nin yenilenmiş versiyonlarının da tanıtılması diyebiliriz.
EOS R Özellikleri:
- 30.3 Megapiksel Çözünürlük
- Tam Kare (Full Frame) Sensör
- Digic 8 İşlemci
- Dünya’nın en hızlı odaklaması 0.05 Saniye
- Saniyede 8 Kare fotoğraf çekim hızı
- Dual Pixel RAW
- 100 – 40.000 ISO aralığı (102.400’e yükseltilebilir)
- 143 adet Odaklama Noktası, 5655 Odaklama Konumu
- -6EV’de odaklama yapabilme
- f/11’de Exterder ile odaklama yapabilme
- Dahili Vizör (3.6milyon noktalı, 120 fps yenileme hızına sahip)
- 3.1” 2.100.000 Noktalı Hareketli ve Dokunmatik LCD Ekran
- 14 Bit Raw Canon Raw 3 formatı
- Dual Pixel CMOS AF Netleme Sistemi
- 4K 25 fps, 1080p 60fps, 720p 120 fps Video Kaydı
- 4K Timelapse
- HDR Video
- 5 Yönlü Titreşim Engelleyici (Video)
- Dual Sensing IS Özelliği
- Sürekli Bırak Odaklama
- Focus Peaking
- Mikrofon Girişi
- Kulaklık Girişi
- C-Log Çekim Formatı
- Wi-Fi & NFC & Bluetooth Bağlantı
- Tamamen Sessiz Fotoğraf Çekim Modu
- SD Kart (UHS-II Desteği)
- LP-E6 ve LP-E6N Pil Kullanımı
- USB-C üzerinden şarj imkanı
- 580 Gram
- Geliştirilmiş Toza ve Neme dayanıklı Gövde
- 200.000 Perde Ömrü
Canon EOS R Sistemi Kimler için?
- D-SLR gibi ağır bir makine taşımak istemeyen ancak D-SLR kalitesinde fotoğraf çekmek isteyenler
- Hali hazırda Canon lensleri olan ama hafif bir gövde arayan kullanıcılar
Canon EOS R Konumlandırması:
Canon EOS R’in Canon ailesindeki yerine baktığımız zaman Canon 6D Mark II ila 5D Mark IV arasında konumlanıyor. Bazı özellikleriyle 5D Mark IV’ten üstün, bazılarından geride, 6D Mark II ve 5D Mark IV’ün güzel bir karışımı olmuş diyebiliriz. Yani kısaca bu gövde 5D Mark IV’ün yerine ya da 5D Mark IV’ün üstünde konumlanan bir gövde değil. Bu yüzden de iki kart girişi olmaması vs gibi fiziksel ya da yazılımsal özelliklerin farklılık göstermesi ve aşağıda kalması makinenin konumlandırılmasıyla alakalı bir durum diyebiliriz.
Tamamen Yenilenmiş EOS RF Bayoneti:
İnternette herkes EF ve EF-S Lenslerin uyumlu olabileceği bir aynasız gövde bekliyordu ancak bu tabii ki imkansızdı. Çünkü aynasız makinelerde sensör direk karşınızda ancak D-SLR makinelerde bir ayna sistemi var ve arada ciddi bir mesafe farkı var. D-SLR fotoğraf makinelerinde flanş mesafesi 44 mm ilken EOS R’te flanş mesafesi 20mm olarak belirlenmiş.
Bu flanş mesafesi belirlenirken, ağır ve büyük lensler(400mm, 600mm gibi) kullanılırken bile herhangi bir şekilde gövdenin sağlamlığından ödün verilmemesi adına bu mesafe kullanılmış. Tabii yeni bir Bayonet yapılırken mümkün olan en son teknolojiler de yine bizlere sunulmuş. RF bayonet’te lenslerin bağlantı pinlerine baktığımız zaman 12 adet pin görüyoruz.
12 adet pin’in 4 tanesi lens ve gövde arasındaki ilk bilgi alışverişini yapan ve en çok kullanılanacak olan pinler olarak belirlenmiş ve daha büyük olarak konumlandırılmışlar. Böylelikle lens ve gövde arasındaki olası bağlantı sorunları da EF sistemine göre çok daha sağlam hale getirilmiş.
12 adet pin sayesinde artık gövde ve lens çok daha hızlı bir şekilde konuşabiliyorlar. bununla beraber artık her RF bayonetli lenste bir lens işlemcisi de bulunuyor. Böylelikle daha öncesinde gövde de saklanan lens düzeltme verileri ve Lens Optimizer veriler artık lenslerin içine konulmuş bir şekilde geliyor olacak.
Aynı zamanda lens artık sensöre çok daha iyi bir titreşim engelleyici verisi taşıyacağı için Dual Sensing IS teknolojisiyle beraber hem lens hem de sensör birbirleriyle konuşarak çok daha iyi bir titreşim engelleyici performansı sağlayacak.
RF bayonet gelecekte üretilecek olan üstün keskinlik ve çılgın diyafram değerlerine sahip lenslerin önünü açarken aynı zamanda güçlü ve hızlı veri aktarımı sayesinde de bizlere yeni teknolojilerin kapısını acacak gibi gözüküyor.
EF & EF-S Lenslerle Uyumluluk ve Adaptörler:
EOS R, dahili olarak EOS RF bayonetine sahip. Ancak, EOS R ile birlikte 3 adet adaptör bizlere tanıtıldı. Yukarıda fotoğraflarını da görebileceğiniz bu adaptörlere sırasıyla baktığımız zaman;
- Standart Adaptör
- Kontrol Halkasına sahip Adaptör
- Filtre takılabilen bir Adaptör görüyoruz.
Yukarıdaki tüm adaptörlerle beraber Canon’un bugüne kadar üretmiş olduğu tüm EF ve EF-S lenslerini EOS R gövde ile herhangi bir keskinlik kaybı ya da odaklama performansında yavaşlama olmadan kullanabiliyoruz bu önemli bir konu. Ancak buradaki 3 adet adaptörden kısaca bahsetmek istiyorum.
Birincisi standart bir adaptör bu adaptör aynı zamanda EOS R gövdesini satın aldığınız zaman kutu içerisinden ücretsiz olarak bize sunulacak.
İkinci adaptöre geldiğimiz zaman ise bir Kontrol Halkasını göreceğiz. Bu kontrol Halkası artık Canon’un RF Bayonetli lenslerinde bizlere sunduğu bir halka, bu halka ile ister ISO ister diyafram istersekte enstantane’yi bu halka yardımı ile değiştirebileceğiz. Böylelikle Kontrol Halkası olmayan EF ve EF-S Lenslerine de bu özelliği eklemiş olacağız.
Üçüncü ve beni en çok heyecanlandıran Adaptör ise kesinlikle harici olarak filtre takabileceğimiz adaptör oldu. Bu adaptör ile birlikte tüm lenslerimize dairesel polarize ve kademeli ND filtre takabileceğiz. Bu bize çok büyük artılar sağlıyor.
- Tüm EF ve EF-S Lenslerimize bayonet boyutu ne olursa olsun Dairesel Polarize ya da Kademeli ND sahibi olacağız.
- 11-24mm yada 8-15mm gibi önüne filtre takılması çok zor olan lensler de artık bu sayede astronomik ücretler ödemeden filtre kullanabiliyor hale geleceğiz.
ND filtre aynı zamanda sabit bir ND Değerine sahip değil tekerleği çevirdikçe ND değeri yükselen bir sistem de bizlere sunuluyor ki bu da hem video hem de fotoğraf çekimlerin de bizlere eşsiz bir deneyim sunacak diyebiliriz. Tabii burada filtrelerin ayrı ayrı satılacağını da belirtmek isterim.
EOS R Gövde ve Tasarımı:
EOS R aslında klasik Canon çizgilerinden oluşan maskülen bir tasarıma sahip. Aynasız teknolojisine sahip ama aynı zamanda kullanım sırasında herhangi bir şekilde ergonomi problemi yaşatmayan ele harika oturan muhteşem çizgilere sahip. Özellikle nispeten büyük grip kısmı ile makineyi tutuşumuz gerçekten kusursuz oluyor. Diğer aynasız makinelerindeki ergonomi problemleri ya da serçe parmağın dışarıda kalması gibi durumlar söz konusu değil.
EOS R’in ön tarafına baktığımız zaman klasik bir 5D çizgisi görüyoruz. Özellikle sağ tarafı bana 5D Mark II’yi andırdı diyebilirim. Deklanşör tuşu ise yukarıda görüldüğü gibi güzel bir görüntüsü ve hissiyatı var. Aynı zamanda yeni RF Mount’un 12 pinlik lens bağlantı noktalarını ve Tam Kare Sensörü görüyoruz.
EOS R’in arkasına baktığımız zaman ise, 6D ve 5D ailesine nazaran daha az tuş konumlandırıldığını görüyoruz. 3.1”inç 2.100.000 noktaya sahip dokunmatik ve hareketli bir LCD ekran mevcut. Bu ekran herkesin istediği gibi Canon 6D Mark II’deki hareketli bir LCD. Böylelikle çekim sırasında ister kendimizi istersek de yukarı ya da aşağıdaki kadrajları çok rahat bir şekilde çekebiliyor hale geliyoruz.
Aynasız makinelerdeki en önemli noktalardan bir tanesini de kesinlikle Vizör diyebilirim.Dahili Vizör 0.5inç, 3.6milyon noktalı çok yüksek bir çözünürlüğe sahip. Aynı zamanda 120 fps yenileme hızı da bizlere sunulmuş. Vizörün hemen sol tarafında ise diopter ayarı bölümü bulunuyor. Vizör bizlere kadrajımızı %100 oranında gösteriyor, yani vizörde ne görüyorsak fotoğrafta aynı açıyı elde ediyor olacağız.Ayrıca vizörde 5 kademeli parlaklık ve 4 farklı da renk tonu ayarı bulunmakta.
Vizörde aspherical lensler kullandığından dolayı renkleri çok daha doğru ve parlak bir vizöre sahip oluyoruz. Bunlarla beraber görüntü bozulmalarını ve renk sapmalarını da yok etmiş oluyor.
Vizörün büyütme oranı ise Canon’un amiral gemisi olan 1D X Mark II ile aynı yani 0.76.
Bunlara ek olarak vizör biraz daha çıkık tasarlanmış durumda. Böylelikle LCD ve Vizör arasında bir mesafe bulunuyor ve bu özellikle gözlük ile fotoğraf çekenler hem de gözümüzü vizöre koyduğumuz zaman burnumuza da bir alan kalmış oluyor.
Tabii vizörü istediğimiz gibi kişileştirebiliyoruz bunu da unutmamak gerekiyor. İstediğimiz özellikleri açıp kapatabiliyoruz. Bununla beraber dikey çekimlerde vizörde, makineyi hangi tarafa çevirdiysek bilgileri o tarafa çeviriyor.
EOS R’da ilk defa karşımıza çıkan bir diğer tuş ise Multi Function Bar olarak geçiyor. Bu tuş dokunmatik hassasiyetine sahip. 4 Farklı şekilde kullanabiliyoruz; Sağ taraf, sol taraf, sağdan sola doğru kaydırma, soldan sağa doğru kaydırma
Bu bar her ara yüzde farklı bir tuş kombinasyonunu bize sağlıyor. Video modunda ayrı, fotoğraf modunda ayrı, fotoğrafları izleme modu için farklı özellikle atayabiliyoruz. Özellikle video modunda makine üzerinde tuşa basarken bir güç uygulama durumu ortada kalkıyor.
Çekim modları sırasında isterseniz AF modlarını, ISO, Diyafram, Enstantane ve aklınıza gelebilecek çoğu özelliği buradan değiştirebiliyoruz. Alıştığınız zaman çekiminizi çok kolaylaştırıyor diyebilirim.
Canon EOS R’in sağ tarafında tek hafıza kart girişi bulunuyor. Fotoğraf makinemiz SD Kart ile çalışıyor. UHS-II hızını destekleyen Canon EOS R, böylelikle çok daha hızlı kartlarla da uyumlu hale gelmiş oluyor. UHS-II hafıza kartları 312mb/s yazımı destekleyen kartlar olduğu için makinenin sınırlarını istediğiniz gibi zorlayabiliyorsunuz. Makinenin segmentasyonundan kaynaklı olarak bu makinede 2 adet hafıza kart girişi konumlandırılmamış.
Güzel haberler ise makinenin sol tarafına saklanmış. Video çeken kullanıcılar için hem mikrofon hem de kulaklık girişleri bulunuyor. Bunlara ek olarak uzaktan kumanda, USB 3.1 ve HDMI girişleri bulunuyor.
USB-C üzerinden Şarj:
Bir diğer güzel konu ise Canon R’in USB-C üzerinden şarj oluyor olması. Ancak burada Canon R’ı şarj etmek ya Canon’un harici olarak satılan adaptörünü USB Power Adapter PD-E1 ya da Yeni nesil Macbook’unuz var ise Macbook şarj aleti ile şarj edebiliyorsunuz. Herhangi bir powerbank ile Canon R’ı şarj etmek mümkün değil. Bunun da sebebi yavaş bir sarj olması yerine hiç sarj etmemesinin tercih edilmesi. Bununla beraber Canon LP-E6N pilleri USB üzerinden şarj edilebilirken eski nesil LP-E6 pillerini şarj etmek mümkün değil. Bunun da sebebi LP-E6 pillerde, pilin şarj durumunu gösteren çipin bulunmaması. Makine şarj olurken kullanılamıyor bunu da hatırlatmakta fayda var. Şarj sürelerine baktığımız zaman ise Canon PD-E1 Adaptör ile LP-E6N makine üzerinden şarj edildiği zaman 2.30dk’da şarj oluyor. Yani bu pili LC-E6N şarj aleti ile şarj etmek ile aynı süre diyebiliriz.
EOS R’in üst tarafına baktığımız zaman Canon fotoğraf makinelerinde alışık olmadığımız yeni bir tasarım dili görüyoruz. Normalde gözümüz ilk olarak Mod Tekerleğini arıyor ancak artık geleneksel D-SLR’lar gibi Mod tekerleğini görmüyoruz. Bunun yerine sağ alt tarafa konumlandırılmış bir Mod tuşu ve etrafında saga sola dönen bir tekerlek tuşu görüyoruz. Bununla beraber açma kapama tekerlereğinin de tasarımı değişmiş ve sol tarafa konumlandırılmış. Video çekimimine başlama, Üst LCD’nin ışığını yakma tuşu, tekerlek diyafram ve manuel bir özellik atayabileceğimiz bir tuş ve tabii ki deklanşör gribin üstünde konumlandırılmış. EOS R’ye güzel ve derin bir grip bulunuyor, bu sayede fotoğraf makinesini elinize aldığınız zaman size güven veriyor.
Yine alışık olmadığımız ve benim çok beğendim bir diğer konu ise DOT Matrix LCD’nin üst tarafta konumlanması olmuş. Bu LCD makineyi açtığınız zaman siyah renkte iken yanındaki tuşa basılı tuttuğunuz zaman fon rengi beyaza dönüşüyor. Bu LCD’nin güzel yanı değişken bir yapıya sahip olduğu için yaptığınız ayarlara göre buradaki ekranın değişiyor olması. Yukarıdaki görselde farklı ekran görsellerini görebilirsiniz.
Makinenin altına baktığımız zaman ise pil kısmını görüyoruz. Fotoğraf makinemiz pil olarak LP-E6 ve LP-E6N kullanıyor. Yani müjdemi isterim 🙂 Hali hazırda yedek pilleriniz var ise Canon X ile bunları kullanabileceksiniz. Böylelikle ekstra bir pil masrafında da kurtulmuş olacağız.
Tabii her aynasız gibi pil performansında bir düşüklük söz konusu. Çekim sayıları aşağıdaki gibi. 5D Mark IV’ü de aynasız gibi sürekli Live View modda kullanırsanız performansı EOS R’ten daha düşük diyebiliriz ama tabii ki D-SLR’ları genellikle vizörden kullandığımız için burada D-SLR’ların açık bir üstünlüğü var.
EOS R’in ana şasesine baktığımız zaman magnezyum bir gövde ile karşı karşıya kalıyoruz. Canon EOS 1 Serisi dayanıklığına sahip olan EOS R bu konuda en üstün malzeme kalitesine sahip diyebiliriz.
EOS R’in gövdesi toza ve neme dayanıklı olarak bizlere sunuluyor. EOS R’in toza ve neme dayanıklılık oranı 6D Mark II ve 5D Mark III ile aynı seviyede iken 5D Mark IV’ten daha düşük olduğu söyleniyor.
5D Mark IV vs EOS R Boyutları:
Boyutlardan bahsetmek gerekecek olursak, EOS 5D Mark IV ve EOS R’i yan yana yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. EOS R yaklaşık olarak 220 gram daha hafif ve ciddi oranda daha ufak bir yapıya sahipken, grip kısmının 5D Mark IV neredeyse aynı olduğunu görüyoruz. Böylelikle makineyi kavradığımız zaman elimize muhteşem şekilde oturuyor.
Perde Mekanizması:
Aynasız makinelerinde lensi çıkardığınız zaman karşınızda tabak gibi sensörü görebilirsiniz. Ancak Canon EOS R’da sensörünü tüm kötü koşullar için bizlerden saklıyor. Fotoğraf makinenizi kapattığınız zaman makinenin perdesi otomatik olarak kapanıyor ve böylelikle lens değiştirken ya da gövde kapağı açık iken sensörü korumuş oluyor ki bence harika bir özellik. Tabii makine açık iken lensi çıkarırsanız perdeyi kapatmıyor ve sensörü direk görebiliyorsunuz. Bununla beraber perde ömrü ise 200.000 olarak belirlenmiş. 5D Mark IV’ün perde ömrü 150.000 olmasına rağmen 1.000.000 kare çekilen makine sahiplerini şahsen tanıyorum. O yüzden EOS R’in da perde ömrü ile herhangi bir sorun yaşamayacağınız aşikar.
Tam Kare EOS Sensör:
Canonu bildiğiniz üzere fotoğraf makinelerindeki tüm parçalarını (sensör, işlemci vs) kendi üreten ve buna çılgınlar gibi AR-GE bütçeleri harcayan bir firma. Canon burada farklı firmalardan parçaları satın alıp maliyetleri düşürerekte ilerleyebilir ancak Canon’un felsefesine göre tüm makinenin aynı fabrika üzerinden çıkması o ürünün gücünü en optimize şekilde kullanılabilecek hale getireceğidir. O yüzden Canon, diğer firmalardan herhangi bir şekilde sensör ya da işlemci gibi parça satın almaz.
Canon Mühendislerinin, EOS R Sistemi için 5D Mark IV sensörünün temel taşlarının kullanarak, en efektif şekilde EOS R Sistemine optimize etmişler diyebiliriz.
- Gelişmiş Dinamik Aralık
- Hızlı Okuma ve Yazma Performansı
- Sensör tarafından oluşan baz gürültünün azalması
- Gelişmiş video performansı
Sensördeki gelişmenin en somut örneği ise, devrelerin oluşturduğu baz gürültünün gözle görünür şekilde azalmış olması. Şuan için örnek fotoğraf paylaşılması yasak olduğu için görselleri sizlerle paylaşamıyorum ama görünce bana hak vereceksiniz. EOS R sistemi gerçekten harika bir optik performansı bizlere sunuyor.
Digic 8 İşlemci:
Artık tamamen yenilenmiş daha önce hiç bir Canon fotoğraf makinesinde kullanılmamış Digic 8 işlemci Canon EOS R ile karşımıza çıkıyor.
Yenilenmiş işlemci her zaman olduğu gibi bizlere hızın yanında güzel artılar da sağlıyor;
- Çok daha iyi bir Odaklama Performansı
- 4K Video Çekimi
- Gelişmiş Buffer
- Gelişmiş ISO Peformansı
- Gövde içinde Digital Lens Optimizer
Saniyede 8 Kare Fotoğraf Çekim Hızı:
EOS R, 30.3 megapiksellik yüksek çözünürlüklü fotoğraflardan Otomatik Odaklama ile birlikte Digic 8’in de desteği ile saniyede 8 kare fotoğraf çekebiliyor. Burada fotoğraf çekerken kullanacağımız otomatik odaklamayı takip moduna alırsak ise saniyede 5 kare çekim gerçekleştirebiliyor. 5D Mark IV’ün saniyede 7 kare çektiğini de hatırlayacak olursak 5D Mark IV’ten daha hızlı bir gövde ile karşı karşıyayız diyebiliriz.
Otomatik Odaklama Teknolojileri:
Her şeyden önce Canon R “Dünyanın En Hızlı Aynasız Fotoğraf Makinesi” bunu buraya bir yazalım. 0.05 saniyedeki odaklama performansı ile zaten kendinde olan rekoru daha da yukarı taşıdı diyebiliriz. EOS R’nin Kit lensi RF 24-105mm f/4L IS USM Lens, Canon’un en üstün odaklama motoru olan Nano USM motor ile bizlere sunuluyor. Böylelikle bu hızlara rahatlıkla ulaşabiliyor.
EOS R bizlere Dual Pixel CMOS AF sistemi ile sunuluyor. Bu sistem hali hazırda1D X Mark II ve 5D Mark IV’te de kullanılan bir odaklama teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde odaklama hem daha hızlı hem de çok tutarlı bir hale geliyor. Özellikle hareket eden objelerde netlik takibi konusunda çok başarılı olduğunu söylebilirim. Dual Pixel CMOS AF aynı zamanda LCD’de dokunduğumuz yere odaklamayı yaparken çok tutarlı ve odağı kaçırmadan akıcı bir şekilde 2 nokta arasında odaklama yapmamızı sağlıyor. Aşağıdaki video sayesinde Dual Pixel CMOS AF Odaklama teknolojisini çok daha iyi anlayabilirsiniz.
EOS R’da 143 adet odaklama noktası bulunuyor ve bu odaklama noktaları Liveview’da bakılan alanın %90’ini kapsıyor bu sayede rahat bir şekilde odaklama yapabiliyoruz. Eski sistemle kıyaslandığı zaman en ve boyda %80 oranında kapsama varken artık dikey olarak %100 yatay olarakta %80 oranında bir odaklama alanine sahibiz. Esas önemli konu ise, EOS R’da tam 5655 adet manuel olarak konumlandırabileceğimiz Otomatik Odaklama Konumu var. Bu sayede rakiplerin otomatik odaklama noktalarındaki savaşına da büyük bir cevap verilmiş oldu.
EV-6’da Odaklama:
EOS R’ı rakiplerinden ayıran bir diğer özellik ise EV-6’da odaklama yapabiliyor oluşu. Londra’daki eğitimde Canon RF 50mm f/1.2L USM lens ile birlikte neredeyse sıfır ışıkta yaptığımız tek çekimlerinde hızlı bir şekilde odaklama performansını görünce gerçekten çok şaşırdım. 5D Mark IV ile kıyaslamak gerekir ise Vizörden bakarken EV-3, Live View üzerinden de ise EV-4 üzerinden odaklama yapabilidğini düşünürsek arada gerçekten ciddi bir fark var diyebiliriz.
Peki EV-6 ne kadar karanlık? Gerçekten çok karanlık diyebilirim. 100 ISO ve f/1.2 diyaframda 60 saniye pozlama EV-6’ya eşit oluyor diyebiliriz. İnsan gözü ise EV-6 gibi bir ortamda objeleri seçebiliyor hale gelişi yaklaşık olarak 1 dakika sürüyor.
Göze Odaklama: (EYE AF)
İlk olarak Canon EOS M50 ile birlikte bizlere tanıtılan bu teknoloji artık EOS R’de de bizlere sunulmuş. Bu teknoloji özellikle Dual Pixel CMOS AF ile birlikte çalıştığı zaman gerçekten tüm rakiplere fark atıyor diyebiliriz. Burada isterseniz manuel olarak istersenizde otomatik olarak hangi göze odaklayacağınızı seçebiliyorsunuz. EYE AF sadece One Shot AF modunda çalışıyor.
LCD Üzerinden Dokunmatik Odaklama:
EOS M5ile birlikte ilk defa tanıtılan Touch & Drag AF sistemi EOS R’de de bizlere sunuluyor. Bu sistem gerçekten çok kullanışlı ve severek kullandığım bir özellik. Özetle bahsetmek gerekirse, fotoğrafı vizörden bakarak çekerken, LCD ekranda dokunduğunuz noktayı netlemeye sağlıyor. Yukarıdaki menüde gördüğünüz gibi bu alanı istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. İsterseniz sadece sol yada sağ tarafta kullanabiliyorsunuz ancak bence en kullanışlı olan kesinlikle Sağ Alt tercihi.
Aşağıdaki görsele baktığınız zaman Touch & Drag Odakalama sistemini daha iyi anlayabilirsiniz. İlk görselde arkadaki gitar netken, LCD üzerinden parmak hareketinizle önde bulunan gitara netliği alabiliyorsunuz.
Extender Kullanırken Odaklama Yapabilme f/11:
İlk olarak 1DX Mark II modeliyle ön plana çıkan f/8 diyafram’da netleme yapabilme özelliği sonraki modellerde görmüştük. Bu özelliği kısaca anlatmak gerekirse; 1.4x III ya da 2.0x III gibi extender’lar eski nesil gövdelerle kullanılırken odaklama yapmak mümkün olmuyordu ancak, 800D, 77D, 80D, 6D Mark II, 5D Mark IV ve 1D X Mark II gibi gövdelerde en açık diyafram f/4 olan lenslere 2.0x extender taktığımız zaman odaklama yapabiliyor hale gelmiştik. Burada kullanıcılar tarafından istenen bir özellik ise 5.6 diyafram açıklığına sahip olan lenslerle de bu özelliğin kullanabiliyor oluşuydu. Artık en açık diyaframı 5.6 olan lenslerle de 2.0x extender kullanımı mümkün olacak. Böylelikle Canon EF100-400 mm f/4-5.6 IS II lensi hem 1.4x III ile hem de 2.0x III Extender ile kullanabiliyor hale geleceğiz.
Dual Pixel RAW Teknolojisi:
Evet gelelim, Dual Piksel RAW teknolojisine. Bu teknolojiyi aslında Canon 5D Mark IV kullanıcıları yakından tanıyor. Şuanda sadece Canon EOS R ve 5D Mark IV’te bulunan Dual Pixel RAW özelliğini sizlere anlatmak istiyorum.
EOS R’in 30 milyon pikselinin her biri, birlikte veya ayrı olarak kullanılabilen iki fotodiyottan oluşur. Bu teknoloji sayesinde aralarında çok küçük fark olan iki bakış açısından çekilen bir çift görüntü içeren Dual Pixel RAW (DPRAW) dosyalar oluşturulabilir. Dual Piksel RAW dosyalar, Digital Photo Professional yazılımı kullanarak işlendiğinde fotoğrafçıların benzersiz üç ince ayar yapabilir
Bunlar;
Görüntü Mikro Ayar özelliği, maksimum netlik konumunun ayarlanmasına olanak tanır. Bu özellik, portre görüntülerde ince ayarlamalar yapılması için idealdir.
Aşağıdaki örnek fotoğrafları 30 megapikselden %100 crop alınarak konulmuştur. İki fotoğrafta Dual Pixel RAW teknolojisiyle çekildikten sonra, DPP programıyla Micro Adjustment ayar yapılmıştır.
Farkı görebilmek için aşağıdaki Önce – Sonra yazılarının üstüne mouse ile gelmeniz yeterli olacaktır.
Bokeh Geçişi, odak dışı vurguların yatay olarak taşınmasına olanak tanır. Bu sayede bu vurgular odaklanan öğelerle daha iyi örtüşür.
Farkı görebilmek için aşağıdaki Önce – Sonra yazılarının üstüne mouse ile gelmeniz yeterli olacaktır.
Gölgelenme azaltma özelliği, parlama gibi bozulmaların daha az görünmesini sağlamak için kullanılabilir.
Farkı görebilmek için aşağıdaki Önce – Sonra yazılarının üstüne mouse ile gelmeniz yeterli olacaktır.
Dual Pixel RAW görüntü düzenleme işlemine yepyeni bir boyut kazandırıyor. Her dosyada iki görüntü bulunur. Bu görüntüler her bir pikselin farklı kısımları kullanılarak çekiliyor. Digital Photo Professional yazılımı ile Dual Pixel RAW dosyasındaki derinlik bilgileri kullanılarak maksimum netliğin konumunda mikro ayarlamalar yapılabilir. Buna ek olarak, odak dışında kalan öğeler Bokeh Geçişi kullanılarak yatay olarak taşınabilir ve gölgelenme ve parlama azaltılabilir.
Önceden yalnızca Raw dosyaları DPP’de işlenirken erişilebilen, Canon’un Dijital Lens Optimizasyonu teknolojisi artık çekim sırasında fotoğraf makinesinde JPEG dosyalara uygulanabilir.
Croplama / En Boy Oranı:
İlk olarak Canon’un en yüksek çözünürlüklü fotoğraf makinesi olan 5DS ve 5DSR’de gördüğümüz ve sonrasında bir daha görmediğimiz croplama ve en boy oranını değiştirme gibi özellikle EOS R’da da karşımız açıkıyor. Yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü üzere 5 farklı seçenek bizlere sunuluyor. Burada 1.6x çarpan, 1:1, 4:3 ve 16:9 gibi formatlarda fotoğraf çekimine olanak sağlıyor. En Boy oranını değiştirdiğimiz zaman ise vizörden baktığınız zaman seçtiğiniz En Boy oranının dışında kalan yerleri size vizörde göstermiyor. 1.6x şekilde fotoğraf çektiğimizde ise fotoğraf makinemiz bize 11.6 megapiksel boyutunda bir fotoğraf veriyor.
Canon R Video Özellikleri:
Canon EOS R ’in video özelliklerine bakacak olursak, 4K UHD 3840 x 2160 piksel boyutlarında 29.97, 24.00 ve 23.98fps oranlarında ve 8bit olarak çekim yapabiliyor. Ancak 4K 10 bit olarak ta harici kayıtçılara 5D Mark IV’te en çok eleştirilen codec ise değiştirilmiş ve herkesin istediği MOV-MP4 formatı (H.264) formatında bizlere sunulmuş. Bununla beraber ALL-I ve IPB modları da yine bulunuyor. 1080p’de 60 fps, 720p’de 120 fps video çekimini bizlere sağlıyor. Fotoğraf makinemizde harici mikrofon ve kulaklık girişleri bulunuyor.
4K Video çekerken, odaklama sistemi Dual Pixel CMOS AF teknolojisini kullanabilirken, 4K’yı tam kare değil aynı 5D Mark IV’teki gibi 1.7x çarpan ile çekebiliyor ki bu cihazın en çok eleştirilecek noktası bu diye düşünüyorum. 4K Video çekimi yaparken ISO ayarımızı 100 ila 12.800 arasında değiştirebiliyoruz. 12.800 ISO düşük ışık koşulları için ideal bir ISO değeri olduğu tartışılmaz. 5D Mark IV’te bulunmayan fakat EOS R’te bulunan bir diğer özellik ise Video çekiminde Gürültü Engelleme(Noise Reduction) özelliği, böylelikle 5D Mark IV’e göre daha temiz videolar çekebiliyoruz.
EOS R Gövdesindeki Video Boyut, FPS, Sıkıştırma ve Bit Rate değerlerini aşağıda görebilirsiniz;
Canon C-Log:
Yine tüm video severler tarafından talep edilen bir diğer özellikle Log özelliği idi. 5D Mark IV öncesinde sadece Canon Cinema EOS Gövdelerde bulunan bir renk profili idi. Canon C-Log, 5D Mark IV’te var dedik ama tabii bunun bir ücreti de var. 100 Euro gibi bir fiyata yükletebiliyorsunuz. Ancak EOS R ile birlikte sonunda bizlere standart olarak sunuyor.
Log çekim yapmak aslında standart bir kullanıcı için asla önermeyeceğim bir konu. Çünkü Log çekimde yaptığınız bir video kaydını açtığınız zaman gri ağırlıklı bir şekilde izleyeceksiniz. En basit anlatımıyla Log’u şöyle anlatabilirim. Fotoğrafta JPEG ve RAW formatlar var. Fotoğrafını kendisi işlemek isteyen kişiler RAW çekip sonrasında yardımcı programlarla fotoğraflarını işliyorlar. Uğraşmak istemeyenler ise JPEG Formatında çekimlerini gerçekleştiriyor. Standart video çektiğiniz zaman “JPEG” gibi çektiğinizi düşünün, hiç bir şey ile uğraşmak istemeyen kişiler için idealdir. LOG için de “RAW” gibi diyebiliriz. (Burada tabii ki bir parantez açalım, Video’yu RAW formatta çekmiyor. RAW Formatta video çeken kameralar var ancak bunlar Cinema Kameraları olarak geçiyor örnek olarak Canon C200’u gösterebiliriz.) Konumuza geri dönelim. LOG çekimlerde çoğu gri bir görüntü elde ediyorsunuz ve sonrasında bunu Davinci, Premiere gibi programlarla kendi zevkinize göre renklendiriyorsunuz. Aynı zamanda LOG çekimleri video çekimlerindeki dinamik aralığı da yükseltiyor diyebilirim.
Canon LOG’un Base ISO’su 400 olarak belirlenmiş. 400 ISO’da bir çekim yaptığınız zaman yaklaşık olarak 12 Stopluk bir dinamik aralık elde edebiliyoruz. Böylelikle patlak gökyüzünü ya da gölgelerinden detay alamadığınız bir karanlık alanı aydınlatmamıza da yarıyor.
4K 10-BIT Çıkış:
EOS R HDMI portu üzerinden 4K 10bit video kaydınına olanak sağlıyor. Canon Log’u aktif hale getirdiğiniz zaman 10 bit çıkışı ITU-R BT.2020 renk profilinden veriyor. Canon Log ve 10bit’in gücü birleşince, Güçlü Dinamik Aralık ve Gelişmiş Renk Gamutu(BT.2020) ortaya çıkıyor.
8 bit ila 10 bit arasındaki farka geldiğimiz zaman ise, 8 Bit’te RGB değerleri 256 seviyeye sahipken 10 Bit’ken 1024 seviyeye sahip ve aynı zamanda 8 Bit bir çekimde 16,777,216 renk varken, 10bit bizlere 1,073,741,824 renk sunuyor.
10 Bit Çekime uygun olan Harici Kayıtçılar ise aşağıdaki gibi;
- ATOMOS NINJA V 5″ 4K HDMI RECORDING MONITOR
- ATOMOS NINJA INFERNO 7″ 4K HDMI RECORDING MONITOR
- ATOMOS SHOGUN INFERNO 7″ 4K HDMI/RECORDING MONITOR
- BLACKMAGIC DESIGN VIDEO ASSIST 4K
Dual Pixel AF Assist:
Canon C300 Mark II Sinema serisininden alınan bir özellik ise AF Assist özelliği, böylelikle manuel olarak odaklama yaparken bile artık odaklamaya ne kadar kaldığını çok daha detaylı bir şekilde görebileceğiz. Esas harika olan konu ise bu özelliğin eski manuel lenslerde de çalışabiliyor oluşu diyebiliriz.
Çektiğimiz 4K Videolardan 4K Frame Grab özelliği sayesinde 8.0 megapiksellik fotoğrafları videonun içinden alıp ayrı bir dosya olarak kaydetme imkanımız da bulunuyor.
EOS R – 5 Yönlü Titreşim Engelleyici:
Video çekimi sırasında 5 yönlü Digital IS’i aktif hale geliyor. Bu özelliği lensinizde IS bulunsun ya da bulunmasın kullanılabiliyorsunuz. Eğer lensiniz IS ise, ozaman Canon’un Combination IS olarak adlandırdığı teknoloji sayesinde hem lensteki IS hemde gövdedeki IS kullanılıyor ve daha da sabit bir görüntü elde etmiş oluyoruz.
Focus Peaking:
Video çekim yaparken, Focus Peaking özelliği sayesinde netlik yaptığınız alanı çok daha rahat bir şekilde anlayabiliyor ve bu sayede isteyenmeyen netsizlik durumlarının da önüne geçmiş oluyorsunuz. Canon EOS R’da Focus Peaking üç farklı renkte Peaking gösterimi bizlere sağlıyor. Focus Peaking modunu aktif hale getirmek için fotoğraf makinesini Manuel Odaklama Moduna almanız gerektiğini unutmayın.
Timelapse Video:
Bunlarla beraber Timelapse video özellik de bulunuyor. Hem de 4K ! Aynı 6D Mark II ve EOS M50’de olduğu gibi EOS R’da da Timelapse video çekimini 4K Olarak gerçekleştirebiliyoruz.
EOS R Menüler:
Bugün Canon’un1300Dmodelinden tutunda 1DX Mark II’ye kadar menü sistemine baktığınız zaman aynı temel taşların üzerine kurulu olduğunu göreceksiniz. Tabii ki bu iki modelin menüleri arasında dağlar kadar fark var ama ikisinde kullandığınız zaman ne kadar kolay ve sezgisel bir kullanıma sahip olduğunu kendiniz de göreceksiniz. Canon EOS R bizlere her şeyin başında bu kolay ve sezgisel kullanımı sağlıyor.
Kişileştirilebilme:
Tüm Canon fotoğraf makineleri kişileştirilebilme konusunda kullanıcılara eşsiz imkanlar sunuyor. Ancak EOS R’a geldiğimiz zaman artık bu işin neredeyse son noktasına ulaşılmış diyebiliriz. Fotoğraf makinemizin, hem vizörü, hem LCD ekranı, hem tuşları, hem Multi Bar Tuşu, hem de lenslerin üzerinde bulunan Kontrol Halkasına değişik özellikler atayarak kendi EOS R’inizi oluşturaibiliyorsunuz.
13 Operasyonel Kontrolu 40 farklı şekilde kombinasyon ile değiştirebiliyorsunuz.
EOS R Wi-Fi & NFC & Bluetooth Bağlantı Özellikleri:
EOS R ’de Wi-Fi & NFC ve Bluetooth bulunuyor. Ancak EOS M50’te karşımız çıkan ve çok beğenilen bir özellik olan otomatik aktarım özelliği EOS R’te de karşımıza çıkıyor. Eskiden çektiğiniz fotoğrafı bağlantıyı kurduktan sonra akıllı cihaz üzerinden seçerek aktarabiliyorduk. Artık deklanşöre bastığınız anda çektiğiniz fotoğraf akıllı cihazlarınıza otomatik olarak aktarılıyor olacak.
EOS R aynı zamanda yeni uygulama olan Image Transfer Utility 2 ile de uyumlu olarak çalışıyor. Bu sayede çektiği fotoğrafları otomatik olarak bilgisayara da aktarmak mümkün hale geliyor. Bugüne kadar Image Transfer Utility’nin eski versiyonu otomatik data transferine izin vermiyordu ancak Image Transfer Utility 2 ile bunun üstesinden gelindi.
Çekim sonrasında eve geldiğiniz zaman, fotoğraf makinenizi açıp bıraktığınız sürece fotoğrafların otomatik olarak aktarılma işlemi başlayacaktır. Bunun için hem EOS R hem de bilgisayarınız evinizdeki network ağına bağlı olmalı ve fotoğraf makinenizde ITU2 ile bağlantıyı kurmanız gerekiyor. Desteklenen dosyalar ise RAW(CR3) ve Jpeg formatları. Video konusunda 4K videolarda dahil olmak üzere tüm videoları otomatik olarak aktarabileceksiniz.
EOS R Kapalı dahi olsa, Bluetooth ile akıllı cihazlarınıza bağlı ise kameranın içindeki fotoğrafları görebilir, onları değerlendirebilir, fotoğrafları silebilir ya da başka biriyle paylaşabilirsiniz. Bu özellikle dışarıda kameranızı çantadan çıkarmak istemediğiniz zamanlarda da kullanabileceğiniz bir özellik olduğu için gerçekten harika diyebilirim.
Bunların yanı sıra Wi-Fi ve NFC ile birlikte akıllı cihaz ve bilgisayarlar üzerinden fotoğraf makinemizi kontrol edebiliyor, çektiğimiz fotoğrafları akıllı cihazlarımıza aktarabiliyor ve Wi-Fi üzerinden kablosuz olarak baskı alma imkanımız oluyor.
Bluetooth bağlantısını bir kere kurduktan sonra telefon ya da makine uyku moduna girse bile sürekli birbirleriyle iletişim halinde oluyorlar. Aynı zamanda Bluetooth bağlantı Wi-Fi bağlantıya oranla çok daha az pil harcamakta olduğu için çok daha efektif diyebilirim. Bluetooth bağlantı ile birlikten fotoğraf çekimi ve çektiğiniz fotoğraflarınızı akıllı cihazlarınıza aktarabiliyorsunuz.
Yeni CR3 RAW Formatı:
Gelişen teknolojiler ve yükselen megapiksel değerleriyle beraber artık RAW format çekim yapanlar olarak hafıza kartı yetiştirememeye başladık. Ancak Canon bu konuda da bir yenilik yaparak, yeni CR3 formatındaki RAW seçeneğini bizlere tanıttı. Bu formata Canon RAW ismi veriliyor. Bu format daha öncesinde M-RAW ve S-RAW olarak adlandırılan RAW formatların yerini alıyor. Tam çözünürlükte %40 oranında daha az dosya boyutlarına sahip fotoğraflar elde etmiş oluyoruz.
Sessiz Çekim Modu:
Bugüne kadar bildiğiniz sessiz çekim modlarını unutun. Çünkü EOS R gerçekten sessiz çekiyor. Gerçekten! Sıfır ses 🙂
Bu özellikle; Konserlerde, Derslerde, Sanat aktivitelerinde, uyuyan bir çoçuğu uyandırmadan fotoğraflamada, müze ya da sergi salonlarında kullanabilirler.
HDR Fotoğraf Modu:
HDR özelliği Canon R’da da bizlere sunuldu. HDR modunda, 5 çeşit HDR seçeneği bulunuyor.
Bu HDR modlar;
- Doğal
- Standart Tablo
- Canlı Tablo
- Koyu Tablo
- Gofre Tablo
HDR Modunda, deklanşöre basınca 3 adet fotoğrafı arka arkaya geçiyor. 3 adet fotoğraf çekmesinin sebebi ise, 3 farklı pozlama değerinde çekim yapmasıdır. HDR çekimler yaparken mutlaka tripod kullanmanızı öneririm. Menülerde hangi pozlama değerlerini baz almak istiyorsanız onu seçebiliyorsunuz. +-1 +-2 +-3 ve Otomatik Modları bulumakta. İsterseniz çekilen bütün fotoğrafları isterseniz ise sadece HDR fotoğrafın kaydedilmesini ayarlayabileceğiniz bir menü de bulunmakta. 5D Mark IV, oluşturduğu HDR fotoğrafın RAW halini kaydetmiyor.
Çoklu Pozlama Fotoğraf Çekim Modu:
Analog fotoğraf makinelerinden bildiğimiz çoklu pozlama özelliği, Canon R’da da bizlere sunuldu. Çoklu Pozlama Menüsüne girdiğimiz zaman hangi ayarlarda çekmek istiyorsak seçiyoruz. Bize sunulan ayarlar ise şöyle;
- Eklemeli
- Ortalama
- Parlak
- Koyu
Pozlama sayısı olarak maksimum 9 adet fotoğrafı, tek fotoğrafta birleştirebiliyoruz. Yine HDR menüsünde olduğu gibi çektiğimiz bütün fotoğrafları ayrı ayrı kaydetme imkanımız mevcut.
EOS R Sistem Aksesuarları:
- Battery Grip BG-E22
- Wireless File Transmitter WFT-E7 (Ver. 2
- GPS Receiver GP-E2
- USB Power Adapter PD-E1
EOS RF Lensler:
Canon RF Bayonetli lenslerden de kısaca bahsetmek istiyorum. 5 Eylül’de bizlere tanıtılan RF lenslere kısaca bakacak olursak;
- Canon RF 35mm f/1.8 USM Makro lens
- Canon RF 24-105mm f/4L IS Nano USM
- Canon RF 50mm f/1.2L USM
- Canon RF 28-70mm f/2L USM
Canon lens konusunda her zaman sektöre yön veren bir firma oldu. 30 Senelik EF ailesiyle beraber piyasayı domine ediyor ve çoğu firma EF bayonetli makine çıkarırken bayoneti farklı olanlar ise adaptörlerle EF lensleri kullanıyordu. EOS R Sisteminin esas vurucu noktası tamamen yenilenmiş lensler ve bayonetle beraber artık aynasız sistemine yepyeni bir soluk getiriyor olacak olması.
Yukarıdaki lenslerden hepsini test etmiş biri olarak gerçekten çok keskin ve aşırı hızlı lenslerin bizi beklediğini söyleyebilirim. Özellikle 50mm 1.2 ve 28-70mm f/2 inanılmaz. Gerçi 28-70mm biraz büyük ve ağır ama bu kadar keskin, böyle bir diyafram açıklığına başka bir lens piyasada mevcut değil.
Yenilenmiş RF sistemi sayesinde Canon Mühendisleri artık daha önce EF sistemiyle mümkün olmayacak diyafram açıklıkları, inanılmaz keskin fotoğraflar yaratacak optikler üretebilecek hale geliyorlar. Bununla beraber şuan için 4 adet lensle beraber tanıtılsa da ultra geniş açısından telefotosuna tüm lens parkuru hızlı bir şekilde piyasaya sunulacak diyebilirim.
EOS R Sonuç:
EOS R ile birlikte artık Canon full frame aynasız dünyasına adım atıyor diyebiliriz. Tamamen yenilenen bayoneti ile yeni lenslerle beraber harika bir sonuçlar doğruran bir fotoğraf makinesi ortaya çıkmış diyebiliriz.
Eylül 2018 / Mert Gündoğdu