Canon 100D İncelemesi

Yazar

11 Mayıs 2014

Canon en iyi bildiği işi yani D-SLR fotoğraf makinesine devam ederek, dünyanın en ufak ve hafif makinesini üretti. Böylelikle özellikle hali hazırda Canon kullanan ve ağır makineler taşımaktan sıkılmış insanları ellerindeki lens ve flaşları kullanabilecekleri ufak bir makine üretme yoluna gitti. Açıkcası benim gibi Aynasız fotoğraf makinelerine alışamamış ve kullanım rahatlığı olarak her zaman Canon diyen biri için biçilmiş kaftan bir fotoğraf makinesi.

Biz Canon 100D’yi İncelemeye başlayalım.

Canon 100D’nin Öne Çıkan Özellikleri;

18MP APS-C Sensör
Digic 5 İşlemci
Dünyanın en hafif ve ufak fotoğraf makinesi
Hybrid Cmos AF II
100-12800 ve 25600’a yükseltilebilen ISO
4 FPS Çekim Hızı
Obje takibi yapabilen otomatik netleme
1080/30 FPS video çekimi
9 adet netleme noktası
Yaratıcı Filtreler

Canon 100D ve abisi Canon 700D’den farklarını görmek için aşağıdaki yazımı okuyabilirsiniz

http://www.mertgundogdu.com/canon-100d-mi-700d-mi/

Daha önce Canon kullanan birisinin makineye adaptasyon süreci gerçekten çok kısa olacağı kesin. Özelikle Canon 1000d gibi serilerdeki o ucuzluk hissiyatı bu makinede yok. Canon 100D’yi 1100D ve 700D serisi arasına konumlandırıyor. Boyutlar sizi şaşırtmasın. Makinenin dış yapısı aliminyum ve polycarbon karışımı olduğu için, gayet sağlam bir duruşu var. Ayrıca makineni sağ ön tarafındaki kaplama fotoğraf makinemizi daha rahat tutmamızı ve kavramımızı sağlıyor.

Ben elimde tutarken alt 2 parmağım dışarda kalıyor fakat bu durum beni rahatsız etmiyor. 100D’yi taşırken gelende lensten tutarak taşıyorum. Bu yüzden bir sıkıntı yaşamadım. Amacımızda zaten ufak ve hafif bir makineyle D-SLR kalitesini yaşamak değil miydi? Aşağıdaki fotoğrafta sağ tarafta Iphone 5S’le boyutlarını , sol tarafta ise Canon 100-400 lens ile boyutlarını aşağı yukarı kestirebilirsiniz.

Giriş seviyesi bir fotoğraf makinesinde olan bütün tuşlar mevcut. Fakat fotoğraf makinesinin konsepti gereği hepsi mümkün oldukça küçük tutulmuş. Fotoğraf makinesi tek elle kullabilmesi için genel olarak kullanılan tuşları hepsi sağ tarafa konulmuş, sol tarafta ise Menu ve Function tuşlarımız mevcut.

Fotoğraf makinemizin üst kısmına geldiğimizde ise abisi 700D’ye çok benziyor. Fakat 100D’de yer olmadığı için ISO tuşu’yla üst tekerlek yan yana ve hemen önünde deklanşörümüz buluyor. Mod tekerlek tuşundaki kafa karıştıran modlar azaltılmış ve daha genel olarak kullanılanlar bırakılmış ama tabi ki fotoğraf ister yeni başlayın ya da uzun zamandır çekiyor olun bu hazır modları kullanmayın. Kendinizi geliştirmek adına Diyafram öncelikli ya da Enstantane öncelikli modlarda çekimler yapın. İlerleyen zamanlarda ise isterseniz Manuel mod’da çekimlerinizi gerçekleştirin. Ben hala diyafram öncelikli modda çekim yapıyorum. Manuel mod’a ancak flaşlı çekimlerde ışığa hakim olmak için geçiyorum.

Canon 100D’de sadece 4 adet giriş bulunuyor. Bunlar;
HDMI , AV , 3.5’luk mikrofon girişi ve USB girişi.

Açıkcası ilk 3 girişin olması gayet normal ama bu seviyede bir makinede harici mikrofon girişi görmek beni gerçekten şaşırttı.

Dokunmatik LCD Ekran’ın Rahatlığı

Canon 100D’de 650D 700D ve EOS M’ de kullanılan multi-touch ekran kullanılmış. Canon Dokunmatik teknolojisini bizlerle ilk olarak 650d’yle tanıtmıştı. Açıkcası internette ilk okuduğum zaman aklıma çok takılmıştı, acaba dokunma hassasiyeti ve hızı hakkında tereddütlerim vardı. Fakat 2. CanonTURK Sergisinde Canon 650D’yle tanışınca Canon’un gerçekten Iphone kalitesinde bir dokunmatik ekran koyduğunu gördüm. Fotoğraflar arasında geçiş yapılabiliyor, fotoğraf büyütülüp küçültülebiliyor, menü arasında hızlıca geçişler yapılabiliyor, liveview’da dokunduğumuz yerde netlik alabiliyoruz. Aynı zamanda dokunmatik ekranın hassasiyetini de ayarlayabiliyor böylelikle soğuk havalarda eldivenle kullanırken de sıkıntı yaşanmıyor. Ayrıca özel kaplaması sayesinde parmak izini minimuma indiriyor. Açıkcası bu makineyle 1 haftadır çekim yapıyorum, geçenlerde 5D Mark II’mle bir çekime gitmem gerekti ve yalan söyliyeyim elimle LCD Ekrana dokundum ama sonra acı gerçeği fark ettim 🙂

Canon 100D’de çekim modlarını gayet anlaşılır bir şekilde 2 ye ayırmış. Bunlar Yaratıcı Çekim Modları ve Hazır Çekim Modları. Her Çekim moduna geldiğinizde o modun açıklaması ekranda beliriyor. Aynı zamanda Yaratıcı Çekim modları bölümünü de bir çizgi içine alarak fotoğrafa yeni başlayan dostlarımızı bu alana girerken uyarmaya çalışmış.

Hazır çekim modlarına girdiğimizde menümüz daha da detaylanıyor. Örnek olarak Portre çekim modunu seçtik, bir sonraki menüde gelen ekranda “Arka Plan net mi yoksa Bulanık mı olsun” tarzında bir ibare var ve okları istediğiniz yöne kaydırarak başarılı sonuçlar almanızı sağlıyor.

Yukarıdaki menülerden SCN Moduna girdiğimizde ise bize ayrıca 6 adet yeni çekim modu çıkarıyor. Eski modellerde bu modların bazıları mod tekerleğindeydi fakat mode tekerleğinideki karmaşayı yok etmek adına böyle bir yöntem seçilmiş ve bencede güzel bir çözüm olmuş.

	Pozlama stoplarını nasıl değiştmek istediğinize bağlı olarak seçiminizi yapabilirsiniz.		Bu özelliği açtığınız zaman ISO menünüzde H1 modu çıkacak ve 25.600 ISO’da fotoğraf çekebilmeniz mümkün olacaktır.
	Vurgulu Ton özelliğini açtığınız zaman çektiğiniz fotoğraflarda detay olmayan (patlayan beyaz yerler) alanları otomatik olarak kırmızı renkle işaret edecektir.		Flaş taktığınız zaman otomatik odaklama yaparken AF yardımcı ışığını yakıp yakmamızı buradan ayalarayabiliyoruz
	Ayna kilidi modu özellikle uzun pozlarken makinemizi de en ufak bir titreşim olmaması için kullanılan bir moddur.		Bu menüden İşlem tuşuna istediğimiz bir özelliği atayabiliyoruz.
	Bu menüden Set tuşuna istediğimiz bir özelliği atayabiliyoruz.		Pilimizi daha efektif kullanabilmek adına bu menüden gerekli ayarınızı yapabiliyorsunuz.

Canon 100D ISO Testini;Karanlık bir oda’da önceden manuel netleme yapılarak, uzaktan kumandayla çekilmiştir. Çekimler RAW olarak yapıldıktan sonra Adobe Camera RAW’da JPEG formatına dönüştürülmüştür. Herhangi bir gürültü giderme ya da işleme yapılmamıştır. Çekim tripod üzerinde gerçekleştirilmiş ve Canon EF 17-40 L lens ile gerçekleştirilmiştir. ISO testlerime bir standart getirmek için özel olarak çıktısını aldığım renk kartelamız üzerinden belirli renklerin %100 oradan kesilip konmuş halleridir. Renk kartelamızın tamamını aşağıdaki fotoğraftan görebilirsiniz. Fotoğraflar orijinal boyutlarında %100 crop alınarak konulmuştur.RAW fotoğrafların JPEG’e dönüştürülmesinden elde edilen ham fotoğraflardır. Üzerinde bir oynama yapılmamıştır.

Canon 700D ile beraber gelen ON/OFF tuşunun devamına eklenen Video modu Canon 100D’de de karşımıza çıkıyor. Daha önceki serilerde mode tekerleğine eklenen Video modu, mod tekerleğini rahatlatmak için bulunan çözümlerden bir tanesi. Açıkcası Mode tekerleğini takır takır çevirmektense ON tuşunu bir kademe ileri iterek video moduna geçiş yine tamamen kullanıcı dostu bir hareket olmuş. Video moduna girince otomatik olarak live view modu açılıyor ve video çekimine hazır oluyorsunuz. Canon 100D’de yine boyundan büyük bir iş yapıyor ve 1920 x 1080 (30, 25, 24 fps), 1280 x 720 (60, 50 fps), 640 x 480 (30, 25 fps) boyutlarında ve fps değerlerinde video çekimine izin veriyor. Burada dikkat etmemiz gereken “Video-kaydi-otomatik-olarak-durduruldu” hatası almamak için mutlaka Class 10 bir hafıza kartı almanız. Peki Class 10 hafıza kartının farkı nedir? Detaylar için tıklayınız. Aşağıdaki fotoğraflarda Video moduna geçildikten sonra Menu’ye girdiğinizde değiştirebileceğiniz ayarları gösterdim. Açıkcası 100D video konusunda da çoğu şeyden taviz vermiyor ve abisi 700D’nin yapabildiği çoğu ince ayarı kendisi de yapabiliyor. Yukarda da bahsettiğim üzere harici mikrofon girişinin olması video çekimiyle uğraşan kullanıcıları çok büyük bir artı..

Genel olarak Artıları;

Eli ufak olanlar için ele gerçekten güzel oturan gövdesi. Benim 2 parmağım dışarda kalıyor fakat makenin tamamı avucunuza oturduğu için bu ben makineyi taşırken govdeyi avuçlamayı tercih ediyorum 🙂
Hızlı ve kusursuz çalışan dokunmatik LCD ekranı
Yüksek ISO da kaliteli fotoğraf çekimi
FULL HD video kaydı harici mikrofon girişi
Hızlı ve başarılı çalışan Hybrid AF sistemi özellikle Live View çekimlerde gayet başarılı özellikle dokunmatik ekranda dokunduğunuz objeyi kadrajı değiştirdiğiniz halde ya da hareket ettiği halde takip etmesi gerçekten çok başarılı ve eğlenceli.
Boyundan büyük işleri kusursuz bir şekilde yapması

Eksileri;

Kimisine göre artısı olan boyutu elleri büyük olan kişiler için bir eksi, ama bu makineyi zaten ufak boyutlarından dolayı alıyoruz.
Wi-Fi olmayaşı. Eğer çok istenirse Eye-Fi SD kart satın alınabilir.
Gövdenin ufak olmasından dolayı otomatik olarak ufaklan pop-up flaşın gücü de doğru orantıda azalmış.

Sonuç & Karar;

Tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki, 100D’yi gerçekten çok beğendim. Ürünü alırken hiç böyle sevebileceğim aklımın ucundan geçmezdi. Ufak boyutlarına rağmen boyundan büyük işler becermesi beni gerçekten kendisine aşık etti. Hali hazırda uzun yıllardır Canon kullanan biri olduğum için kullanım konusunda en ufak bir yabancılık çekmedim. Hatta dokunmatik olması sayesinde mevcut makinem olan 5D Mark II’den daha efektif olarak kullandığımı fark ettim. Dokunmatik ekranları artık Profesyonel gövdeler de de görmek istiyorum artık. Belki Iphonelarda olduğu gibi sadece insan teniyle çalışır hale getirilebilir o zamanda ona özel eldiven almamız gerekecek ama neyse.:)

Halihazırda büyük gövdeleri yanında taşımaktan sıkılan ve yedek bir gövde arayan herkese 650D -700D yerine gözüm kapalı önerebileceğim bir makine. Bunca zamandır ufak bir gövde arayışındaydım fakat asla 1100,d almayı düşünmemiştim fakat 100D çıktığından beri aklımdaydı ve satın alarak gerçekten doğru bir karar verdiğimi anladım. Piyasadaki aynasız furyasına kapılıp aynasız bir model satın almadım, böylelikle elimde bulunan bütün lens ve flaş setlerini de 100D’mle beraber kullabiliyorum bu da gerçekten büyük bir artısı. Yukarda da dediğim gibi bu kadar compakt bir makinaya kesinlikle Wi-Fi şarttı.

Bu makinenin lakabı kesinlikle “Atom Karınca” olmalı 🙂